Ankara Ofisi’nde her hafta cumartesi saat 11:00’de Dr. Esengül Sürer ile tematik tefsir okumaları yapılıyor.

Ankara’da eğitim gören üniversiteli kız öğrencilerinin ağırlıklı katılımıyla yapılan okumalarda konular geniş bir şekilde ele alınırken soru cevap şeklinde aktif katılımla değerlendirmelerde gerçekleştiriliyor.
Katılımcılar, Kuran'ın mesajlarını daha iyi anlamak ve yorumlamak için bu değerli okumalara katılım sağlıyor.

Akadder İstanbul Temsilciliği, Pendik (Yenişehir Mahallesi) okuma grubunun düzenlediği aylık oturumlarla kitap tahlillerine devam ediyor. 26 Eylül 2023 tarihinde Canan Erkan moderatörlüğünde, Şükran Sarioğlu'nun anlatımıyla gerçekleşen programda Nevzat Tarhan'ın "Kadın Psikolojisi" adlı kitabının tahlili yapıldı.

Programda yapılan kitap tahlilinden bazı notlar ise şu şekildedir:
"Kadının ilişkideki önceliği, paylaşmak ve yakınlık hissetmektir. Erkeğin önceliği ise yetenekli, yeterli ve güçlü olduğunu hissetmesidir."
"Feminizm, kadının duygusal ihmaline zemin hazırlamıştır."
"Kadının psikolojik ihtiyacı çözüm değil, dinlenilmektir. Erkeğinki ise güvenmek, takdir edilmektir. Seven ve iyi niyetli olan eşler karşı tarafın psikolojik ihtiyaçlarını giderirse sevgi çoğalır, güven artar, korku azalır ve ilişki iyi hale gelir."
"Cinselliğin eş dışında biriyle paylaşılması aile sadakatine zarar verdiği için insanın psikolojik doğasına aykırıdır."
"Her şey incelikten, insan kabalıktan kırılır."
"İnsan bencil olmadan bağımsız, üstünlük kurmadan özgür olabilmelidir."
"Yasaklar hayatı yoksullaştırır."
"Alturistik duyguların en yoğun yaşandığı duygu tipi yine anneliktir. Çocuğunu kendinden fazla düşünmek sosyal bir duygudur ve alturizmin tipik örneklerindendir. İnsanlığın, annelik duygusunun zayıflatılmış şeklinde, bugün her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Toplumun mutluluğu için, annelik duygusu kadar güçlü olmasa bile ona yakın bir duygu geliştirilmelidir."
"Şefkat, kişinin kendi iyilik ve çıkarını, karşılıksız bir biçimde karşısındakinden geri tutabilmesidir. Bu sevgi türü, insanlığın ulaşabileceği en yüksek duygu olarak kabul edilir."
"Annelik biyolojik bir dürtüdür. Bu duyguda kadına zevk olarak sunulan peşin bir ücret vardır."
"Esasında gerçek özgürlük, insanın kötü duygularından, cinsellik, saldırganlık gibi dürtülerinden uzak olmasındadır. Kişi bu dürtülerini denetleyebilirse, hakiki özgürlüğe kavuşur."
"Kadını kadın yapan, duyguları, düşünceleri, insanlığıdır; dişilik, daha sonradan gelen bir özelliktir."
"Geçmişle çok uğraşan insanlar beyin enerjilerini boşa harcarlar."
"Kavgayla beslenen insanlara, onları düşündürecek şekilde davranılmalıdır."
"Erkekler olaylar karşısında ses tonunu daha kolay yükseltirler, onlarda danışmanlık rolüne girme eğilimi daha fazladır. Yani sorunlarda erkek 'bay mantık', kadın ise 'bayan duygu' rolündedir. Erkekler olaya 'benim fikrimi çürüt!' diye yaklaşırken, kadın 'beni anla' diye seslenir."
"Akıllı kişi potansiyellerini önemli amaçlara ulaşmak için kullanır."
"Hayalperestler çocuksu bir ruh haline sahiptirler."
"İnsanlık tarihi büyüyen bir insan gibidir."
"İnsan kendisine karşı yargılayıcı, başkalarına karşı bağışlayıcı olmalıdır."
"İnsanlığın şu anda en çok ihtiyacı olan şey, akli kutsallaştırma sonucunda artan kini, bencillik ve nefretin yerine sevginin yayılmasıdır. Yumuşak ve hoşgörülü eğilimler, insanlığı huzur ve barışa götürecektir. Kadınlar sevgiyi yaygınlaştırmak için yaratılmıştır," tezi, bu eğilimlerin kadının fıtratında bulunduğunun delilidir. Sevgi ve hoşgörünün dünyaya hakim olması, kadınların dünya yönetiminde daha çok söz sahibi olması demektir."

Tarsus Açık Kapı Derneği, Tarsus Anadolu Öğrenci Birliği gençlerle bir araya gelerek manevi bir buluşma gerçekleştirdi. Dernek binasında düzenlenen etkinlikte katılımcılar, Zümer Süresi'ni mercek altına aldılar.

Programın ardından gece saatlerinde ise enerjilerini boşaltmak adına çim sahada futbol karşılaşmaları düzenlendi. Futbol karşılaşmaları, keyifli ve rekabet dolu anların yaşanmasına vesile oldu.

Tarsus Açık Kapı Derneği, gençlerin manevi gelişimlerine katkıda bulunarak bir araya gelmelerine imkân sağlamaya devam ediyor.

Ankara Ofisi’nde Bu hafta gerçekleşen buluşmada Türkiye Dış Politikaları geniş bir perspektifte ele alındı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı, "Insight Turkey" dergisi editörü Prof. Dr. Muhittin Ataman tarafından gerçekleştirildi.

Pof Dr. Ataman, Insight Turkey son sayısının da kapak konusu olan küllerinden yeniden doğan Zümrüdü Anka kuşu metaforu üzerinden Türkiye’nin ikinci yüzyılındaki dış politika projeksiyonunu ortaya koydu. Ortadoğudan kafkaslara, Afrikadan Balkanlara kendi bölgesinde etkili bir aktör ve Uluslararası teşkilatlardaki etkinliğiyle küresel bir güç olma yolunda ortaya konulan irade ve konjonktür üstü siyaset detaylı olarak değerlendirildi. Ataman, akademik temeller üzerinde sivil toplum vizyonunu ele aldığı sunumunda, Türkiye’nin sektörel dış politikası ve büyük devlet refleksleri üzerinde de etraflıca durdu.

 Program etkileşimli ve samimi ortamda değerlendirmeler ile son buldu.

Düşünür Henry Ford'un ifadesinde belirttiği gibi, bir araya gelmek bir başlangıçtır, birlikte çalışabilmek ise başarıdır. Bu ilkeyi benimseyen Akadder, Ders halkaları Kudüs Özel Programı yoğun bir katılımla başladı.

Program, Fethiye Yıldız'ın okuduğu Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmasını Akadder Adana Sorumlusu Şeyma Bulut yaptı. 16 farklı semtte başlayan ders gruplarının duyurusunu yapan Bulut, katılımcıların artarak devam eden gruplara olan ilgilerinden memnuniyet duyduklarını belirtti.

Emine Aygün ve Hatice Durmuş'un Kudüs izlenimlerini paylaştığı konuşmalar, sık sık duygusal anların yaşandığı bir atmosfer oluşturdu. Program, Ayşe Çiçek hocanın yaptığı duayla son buldu. Katılımcılara, Filistin'e destek simgesi olan bileklikler hediye edildi.

Akadder'in düzenlediği bu özel program, bir araya gelmenin ve dayanışmanın gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

Osmaniye İlim Sanat ve Kültür Derneği'nin (İL-SAN DER) ev sahipliğinde, 22 Eylül 2023 Cuma günü, Osmaniye Akadder ve Kadın Komisyonu, yaklaşık 50 kadının katılımıyla yeni dönemin açılışını gerçekleştirdi. Açılış, Akadder Temsilcisi ve İL-SAN DER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dürdane Ateş tarafından yapıldı. Ateş, bu dönemde planlanan faaliyetler hakkında katılımcılara detaylı bilgi vererek, etkinliklerin amaç ve hedeflerini paylaştı.

Dürdane Ateş'in ardından söz alan Nesrin Karataş ise içerisinden geçilen zamanın idrak edilmesinin, düşünsel becerilerin geliştirilmesi ve insan iradesinin kullanılmasıyla mümkün olduğuna vurgu yaptı. Belirsizliklerin ve korkuların fırsatlara dönüşümünün, birlikte düşünüp harekete geçildiğinde gerçekleşeceğini belirtti. Karataş, "Tüm olumsuzluklara rağmen en kötü zamanlarda bile dünyaya ve başkalarına karşı kendini sorumlu hisseden ve tarihe öykülerini kazıyan insanlar vardır, bundan sonra da olacaktır." dedi.

Akadder Adana temsilciliği, 2023-2024 Eğitim döneminin ilk kampını “Muhasebe ve Murakabe” başlığıyla 30 Eylül 2023 tarihinde Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Akadder Başkanı Şeyma Bulut, "Niçin Buradayız" başlıklı sunumu gerçekleştirdi. Ardından "Muhasebe" konusunda kısa bir konuşma yapan Hatice Durmuş, katılımcıları bilgilendirdi. Birim sorumluları ise geçmiş ve gelecek dönemde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdiler.
Ülfet Derneği YK Başkanı Gazi Kılıçparlar'ın "Derinleşmek ile Genişlemek Arasındaki İslami Çalışmalar" başlıklı sunumuyla program devam etti. Daha sonra Murakabe konusu, Müzeyyen Yigit tarafından anlatıldı.
Grup sorumlularının belirlenmesi, yetki alanları, liderlik, formasyon, donanım gibi konularda detaylı görüşmeler yapıldı. Katılımcıların fikirleri tek tek dinlenerek raporlandı.
Programa gösterilen ilgi ve katılımın yoğun olduğu etkinlik, kısa bir gezi ve hatıra fotoğrafı ile sona erdi.

BEKAM tarafından yürütülen ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen "Gençlerle Kapasite Arttırımı" ESC30 projesinin eğitimleri, "Proje Yazımı, Planlaması ve Yönetimi" oturumuyla tamamlandı.

Projeli çalışmanın öneminin vurgulandığı, "etkili bir proje nasıl hazırlanır" sorusuna cevap arandığı oturum, Avrupa Komisyonu tarafından fonlanan Erasmus+ ve ESC projelerinin tanıtılmasıyla sona erdi.

Değişen ve gelişen dünyada ortaya çıkan yeni yetkinlik alanları ve sorunlar karşısında gençlerin daha dayanıklı ve farkındalık sahibi olmalarına katkıda bulunmak amacıyla tasarlanan projede toplamda 9 oturum gerçekleştirildi.

İlk oturumu 13 Mayıs 2023'te yapılan projede ele alınan konular "Dijitalleşme ve Sosyal Medyada Dezenformasyon", "Gençlik Çalışmaları Üzerine İyi Uygulamalar", "Lise ve Üniversite Öğrencilerine Yönelik Kariyer Planlama", "Çevresel Sürdürebilirlik, İklim Değişikliği ve Enerji Kaynaklarının Korunumu", "Genç Gönüllülerin Sivil Toplum Çalışmalarına Adaptasyonu ve Motivasyonu", "Mülteci Gençlerin Sosyal Uyumuna Yönelik İyi Uygulamalar", "Gençlerin Demokratik Hayata Katılımı", "Sporun Madde Bağımlılığı ve Gençlerin Suçtan Uzaklaşması Yönündeki Olumlu Etkileri", "Proje Yazımı, Planlaması ve Yönetimi" şeklinde gerçekleşti.

Elde edilen sonuçların yaygınlaştırılması ve katılımcılara sertifika takdiminin yapılması için düzenlenecek olan kapanış programıyla proje sona erecektir.

Rıdvan Hoca Vakfı, yeni eğitim dönemine öğrencileriyle tanışma programı düzenleyerek başladı. Program kapsamında Evde Karakter Eğitimi (EKE) ve Orta Öğretim öğrencileri bir araya geldi.

Tanışma programında öğrencilere ikramlar yapılarak keyifli bir ortam oluşturuldu. Programın ardından ise ilk dersler başladı. Öğrenciler, eğitim yolculuklarına Rıdvan Hoca Vakfı rehberliğinde başlamış oldular.

Rıdvan Hoca Vakfı, öğrencilere sadece eğitim değil, aynı zamanda bir aile ortamı sunarak onların sosyal gelişimine de katkı sağlıyor.

Akadder, il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla ilk tefsir okumalarını 28 Eylül 2023 tarihinde "Dönüşen Dünya ve Dayanıklı Toplumun İnşası" temasıyla gerçekleştirdi. Zoom platformu üzerinden yapılan etkinliğin açılışında, 14-18 Ağustos 2023 tarihleri arasında Afyonkarahisar Sandıklı’da gerçekleştirilen "Dönüşen Dünya ve Dayanıklı Toplumun İnşası" başlıklı sempozyumun çıktıları değerlendirildi.

Ayşen Gürcan'ın Dayanıklı Toplumun Bileşenleri, Şaban Ali Düzgün'ün Çatışarak Gelişme: Dinin ve Toplumsal Gelişme Dinamiklerinin İlişkisi Üzerine, Turgay Aldemir'in sempozyum açılış metni değerlendirildi.
Programda ortaya çıkan notlardan bazıları ise şu şekildeydi:
"Dünyayı imar ederken ahireti ihmal etmemeliyiz."
"Bir yerde sorumluluk olmadan yetki varsa orada zulüm vardır."
"Dayanıklı toplumu oluşturmak istiyorsak, öncelikle temeli sağlam inşa etmeliyiz ve bu yapının içine geçmişten gelen bilgi, düşünce ve eylemleri ıslah ederek veya hakikat ile değiştirerek katmalıyız.”

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde faaliyet gösteren Ufuk Eğitim Derneği, farklı illerde eğitim gören üniversite öğrencilerini dernek binasında ağırladı. Eğitim Komisyonu üyeleri ve öğrenciler, keyifli bir buluşma gerçekleştirdi.

Toplantıda, farklı üniversitelerde öğrenim gören gençler, eğitim hayatlarındaki deneyimlerini paylaşma fırsatı buldular. Ayrıca, eğitim alanındaki gelecek projeleri ve etkinlikler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.

Hatay/Reyhanlı Ufuk Eğitim Derneği, farklı illerde eğitim gören üniversite öğrencilerini bir araya getirerek karşılıklı tecrübe paylaşımını teşvik ediyor. Bu tür etkinliklerle öğrenciler arasında dayanışma ve iletişimi güçlendirmeyi hedefliyor.

Her Salı düzenlenen Ufukder Salı Sohbetleri, bu hafta "ASHABUL GHAR - Mağara Sahipleri" konusuyla katılımcılarına ilham verdi. Hz. Ömer b. Hattâb’ın (r.a) rivayetiyle anlatılan hadis, mağara sahiplerinin ilginç hikayesini aktarıyor.

Hadiste, üç kişi bir mağarada geceyi geçirirken mağara ağzını kapatan bir taş düşer. Bu durumda kalan kişiler, sadece iyi amelleri hatırlayarak dua etmenin kendilerine yardımcı olabileceğini düşünür.

Bunun üzerine: “Bizi buradan iyi amellerimizi hatırlayarak dua etmekten başka hiçbir şey kurtaramaz.” derler.

İçlerinden birisi:

Allah’ım, benim ihtiyar bir annem ve babam vardı. Akşam, onlardan evvel ne çocuklarımı doyurur ne de hayvanlarıma bakardım. Günün birinde odun toplamak için uzaklara gitmiştim. Fakat geldiğimde onları uyumuş buldum. Onları uyandırmayı ve onlardan evvel ailece süt içmeyi hoş görmedim. Çanak elimde olduğu hâlde uyanmalarını bekledim. Nihayet sabah oldu. Çocuklarım ayaklarımın altında açlıktan ağlıyorlardı. Derken annem babam uyandılar ve sütlerini içtiler. Allah’ım, eğer ben bu işi senin rızan için yapmışsam, bu taş yüzünden başımıza gelen sıkıntıyı bizden uzaklaştır, der. Taş bir parça açılır, ancak çıkılacak gibi değildir.

İkincisi şöyle der:

Allah’ım, amcamın bir kızı vardı ve ben onu herkesten çok seviyordum. (Bir rivayete göre; bir erkek bir kadını ne kadar sevebilirse ben de o kadar seviyordum.) Onunla birlikte olmak istedim, ne var ki teklifimi kabul etmedi. Bir kıtlık senesi zorda kalınca bana başvurdu; kendisini bana teslim etmesi şartıyla ona yüz yirmi altın verdim. Kabul etti. Bu fırsatı elde edince (diğer bir rivayet göre; cinsî münasebete başlamak üzere iken), “Allah’tan kork da haksız olarak mührümü bozma, dedi. Ben de (Allah’tan korkarak) bu çok sevdiğim kızdan uzaklaştım; verdiğim altınları da ona bıraktım. Allah’ım, eğer ben bu işi sırf senin rızanı kazanmak için yapmış isem içinde bulunduğumuz sıkıntıyı üzerimizden defet, diye yalvarır. Mağaranın girişindeki taş bir parça daha açılır; fakat yine çıkılabilecek gibi değildir.

Üçüncü şahıs da şöyle der:

Allah’ım, ücretle işçiler tuttum ve ücretlerini verdim, yalnız biri ücretini almadan bıraktı gitti. Onun ücretini çalıştırdım; onun hesabına ayırdığım mal çoğaldı. Bir müddet sonra o adam yanıma gelerek:

Ey Allah’ın kulu! Ücretimi ver, dedi. Ben de:

Şu gördüğün develer, öküzler, koyunlar ve köleler senin alman gereken ücretten çoğalmıştır; hepsini al götür, dedim. O da:

Ey Allah’ın kulu, benimle alay etme, dedi. Ben “Seninle alay etmiyorum (gerçeği söylüyorum), dedim. Bunun üzerine malları aldı ve hepsini sürüp götürdü; geriye hiçbir şey bırakmadı. İlahî, eğer ben bunu senin rızan için yapmışsam, içinde bulunduğumuz sıkıntıyı üzerimizden defet, der. Taş mağaranın ağzından kayar ve onlar da çıkıp giderler.”

Hadisin sonunda hadiseden çıkarmamız gereken derslere yer verilerek ders sonlandırıldı.