Arabic English Turkish

Tüm Haberler

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 6.sı Hacettepe Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Dr. Niray Tunçel’in “Sivil Toplum Dijitalleşmesi” konu başlığıyla 26 Kasım Cumartesi, 7.si Rotatelab Kurucu Ortağı ve Taaf Medya Ajans Başkanı Abdurrahman Koçak’ın “E-Ticaret ve Dijital Pazarlama” konu başlığıyla 3 Aralık Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

26 Kasım Cumartesi gerçekleştirilen seminerde Niray Tunçel, İç İşleri Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi ve Sivil Toplum İlişkileri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan “Sivil Toplumun Dijitalleşmesi” projesinden bahsetti.

“Projemizin üç kapsamı var; öncelik olarak sosyal kurumlar dijitalleşme olayını ne kadar yapabilmişler? İkincisi sivil toplum açısından bunu yurtdışında nasıl yapabiliyorlar? Biz yaklaşık sekiz tane ülkede uygulamaları inceledik. Üçüncüsü Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü dijitalleşme açısından hangi aşamadalar ve neler yapmalılar? Bununla birlikte üç tane çalıştay düzenledik.  Bu çalıştayda kapanış oturumu hariç hepsine sivil toplum kuruluşlarından gelen temsilcileri ile yüz yüze görüşmeler yaptık konuşulması gereken hususları müzakere yaparak veriler elde ettik.”

Daha sonra Seminerde konuşan Tunçel, sivil toplum kuruluşlarına yönelik dijitalleşme üzerine yapılan anketler hakkında bilgi vererek verileri paylaştı.

Tunçel, “Biz anketlerimizde öncelikle sivil toplum kuruluşlarının dijital araç ve yöntemleri kullanma düzeyleri, bu konudaki becerileri ve tutumlarını ölçmeye çalıştık. Hangi alanlarda ihtiyaçları var? Dijitalleşme ile ilgili algıladıkları engeller neler? Bu alanda ne gibi eğitim almak istiyorlar? gibi genel konu başlıklarımızı kullandık.

Dernekler Bilgi Sistemi (DERBİS); sivil toplum kuruş olarak yapmakla yükümlü olduğunu sorumlulukları doğrudan Sivil Toplum İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne aktaran bir sistemdir. Kurumla dernekler arasındaki bilgi alışverişini sağlar. Bu sistemi kullandık, İçişleri Bakanlığı anketlerimizi oradan paylaştı. Anketlerimiz uzun olduğu için çoğu dernekler tamamlamamıştı. Anket sonuçlarına baktığımızda STK’lıların yanlızca %25,61’inin dijital veriye ilişkin güvenlik politikası var. Dörtte biri böyle bir politikayı sahip olduğunu söylerken %50'si olmadığını söylüyor geri kalanları ise böyle bir politikanın olup olmadığının farkında bile değil.

Türkiye'deki interneti %69’u mobil cihazlardan geliyor. Pandemi döneminde %80’lerdeydi. STK’lar genelde sosyal açıdan dezavantajlı gruplara yöneliyor. Asıl hedef kitlelerİ onlar ama maalesef STK’lıların web siteleri engeller için erişebilecek düzeyde değil, mesela görme, işitme engellileri düşünülerek tasarlanmıyor. Bu sadece STK’ların problemi değil, çok büyük kurumsal firmaların bile web sitelerinin bu anlamda eksik olduğunu görüyoruz.

Anketlere göre STK’ların %55’nin sosyal medya hesabı var. Dini dernekleri diğer STK’lılarla karşılaştığımız da dijitalleşme anlamında en zayıf alan olduğunu söyleyebiliriz. STK’lıların en çok kullandığı sosyal medya hesapları; WhatsApp, Instagram, Twitter, Facebook.

Sosyal medya paylaşım stratejiniz varsa doğru aralıklarla sosyal medyadan paylaşım yapabiliyorsunuz. Eğer stratejiniz yoksa doğru aralıklara paylaşım yapma oranınız düşüyor. Bu anlamda STK’lıların sosyal medya paylaşım strateji olması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Seminer sonrası Bülbülzade Vakıf merkezini gezen Tunçel, yapılan çalışmalar ve projeler hakkında bilgi aldı.

3 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilen seminerde Abdurrahman Koçak, E-Ticaret ve Dijitalleşmenin önemli noktalarına vurgu yaptı.

“İnternette; iletişim kuruyoruz, sosyalleşiyoruz, alışveriş yapıyoruz, oyun oynuyoruz, ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz ve bu bize zaman kazandırıyor. İnternet hayatımızın neredeyse her yerinde.

İnternetin bazı sorunları da beraberinde de getiriyor. Şirketlerin mağdur olduğu en büyük şeylerden biri; fatura geliyor ve yüksek olduğunu görünce tıklayıp gelen veriyi açıyorlar. Açınca bununla beraber bazı uygulamalar indiriliyor. Sonra şirketlerin dosyaları hackleniyor. Dosyalarınızı şifreleniyor ve Bitcoin göndermenizi istiyorlar. Gönderseniz bile bazen açmıyorlar.

Diğer bir sorun da internette fotoğraf paylaşımı. Çok dikkat etmemiz gereken bir yer aslında. Siz sadece bir fotoğraf paylaştığınızı zannediyorsunuz oysa fotoğraf ile birlikte o fotoğrafın tarihini, saatini, hangi telefon veya kameradan ve hangi konumdan çekildiğini paylaşmış oluyorsunuz. Bu, fotoğrafın içerindeki metin dosyası gibidir.

Bazen biriyle bir şey alacağınızı konuşuyorsunuz. Diğer gün telefonunuzda onunla ilgili reklamlar geliyor sizce bu tesadüf mü? “Bir ürüne para vermiyorsanız, ürün sizsiniz” derler.

Herkes internette yazan her şeyin doğru olduğuna inanarak kabul ediyor. Bunu yıkmak ve ters bir kabul ile başlamamız lazım. İnternette gördüğümüz her şeye “Acaba doğru mu?” şeklinde yaklaşmalıyız.

Dijital dönüşüm çok hızlı ilerliyor. Radyonun 50 milyon kişiye ulaşması 38 yıl, televizyon 13 yıl, internet 4 yıl, telefon 3 yıl, Facebook 2 yıl, Google Plus 6 ay sürdü.

Sosyal medyadaki fenomenler ünlülerden daha ünlü hale geldi. YouTube yeni bir medya haline geldi. Televizyon ve yapımcısı yok. Siz kendinizin yapımcısı oluyorsunuz.

Ayağımıza gönderdiğimiz sinyali algılayabilen protezler yapabiliyorlar. Bazı sistemler yüz fotoğrafı analizi ile genetik hastalıkların teşhisini yapabiliyor. Artık her şeyimiz bir internete bağlı; lamba, dolaplar, perde, dizlerimiz, diş fırçamız… 2020 yılında yaklaşık 50 milyar nesne internete bağlı olduğu tespit edildi. Şimdi ne kadar olduğunu siz tahmin edin.

Metaverse, içeriği görüntülemek yerine içeriğin içerisinde olduğumuz somutlandırılmış bir internet. Sanal dünya ile gerçek dünyanın iç içe geçeceği bir gerçeklik.

Neden E-Ticaret?

Türkiye’de internet hacmi gittikçe büyüyor. Online perakende pandeminin etkisiyle daha da arttı. Ama birçok ülkeye göre e-ticarette hala geri durumdayız bu da demek oluyor ki Türkiye’de e-ticaret daha da gelişecek.  Siz bir e-ticaret sitesi açsanız bile muhtemelen kimse alışveriş yapmayacak çünkü insanlar sitenize güvenmeyecek. N11, Çiçek Sepeti, Trendyol gibi bu tarz siteler daha güvenilir çünkü muhatap olacağınız sistem bellidir.

Satıcılar pazar yerlerinden biri olan Trendyol’a neden ürünlerini yüklüyorlar? Pazar yerlerinde ürünlere daha kolay ulaşılıyor. Bugün koyduğunuz ürünü yarın satış yapma ihtimaliniz var çünkü günde 10 milyon kullanıcı siteyi ziyaret edip alışveriş yapıyor.

“Zamanında Amerika’da altın aramışlar. Altın arayıp bulanlardan çok para kazanan kimler olmuş? Kazma satanlar.” Adam size kazma satıyor sizin kazanıp kazanmayacağınızı önemsemiyor” şeklinde konuştu.

Seminerler, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 5.si Gazeteci-Yazar Yakup Köse ve İstanbul Anadolu Sosyal Medya Derneği Kurucu Başkanı Bekir Tiryaki’nin “Sosyal Medya Etiği ve Hukuku” konu başlığıyla 19 Kasım Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

Bu hafta gerçekleştirilen seminerde Yakup Köse, “İnsan gözünün önündeki hazineyi görmezmiş, Çok zor şartlardan, çok zor zamanlardan geçerek buralara geldik. 15 Temmuz şehidi olan Halil Kantarcı’nın hayatını izleyip okumasını tavsiye ederim çünkü gençliğin abisi rolündeydi. Maddi durumu iyiydi çocukları vardı. 15 Temmuz akşamı darbe akşamında tankların üstüne çıkıp şahadet şerbeti içti. Hepimiz sosyal medya kullanıyoruz; Instagram, Twitter, TikTok… Özellikle TikTok’u kullanmalısınız. Bugün TikTok maalesef 5-6 aydır en çok etkileşim alan, en çok insana ulaşılan yer. Aynı zamanda kültür seviyemizin ne kadar düştüğünü gösteren bir pencere. Dezenformasyonun sadece haber anlamında değil, kültür anlamında da en ağır dönemini yaşıyoruz. Büyük bir fırtına, kasırga kopacak ve buna hazırlıklı değiliz fırtına bize doğru yaklaşıyor hem ekonomik hem kültürel hem ruhi hem de insani… Bu fırtınaya kendinizi nasıl hazırlayacaksınız? Kendi içselliğinizde… İyi okursanız, iyi kavrarsanız, iyi hazırlanırsanız çok farklı yerlere gelip aşabilirsiniz. Aslında hepimiz bir makineye bağlı yaşıyoruz yoğun bakımda olan bir hastanın fişi çekildiğinde o fiş çekildiği andan yok olup gider. Bizim bugün yaşarken fişimiz çekilse ölmeyiz ama hayat bize çok manasız gelir. Bizim fişimiz: telefon. Hepimiz makineler içinde hapsedildik.

Pandemiden sonra hayat değişti. Artık her şey evden olmaya başladı. İnsanlar daha çok teknolojiyle yakınlaşıp daha bağımlı oldular. Çocuklar 3 yıl okula gitmedi 2 senede psikolojik yapısı dersek 5 sene kaybettiler. Benim çocuklarımın elinden telefon tablet düşmüyor. Annesi, babası, dedesi, amcası hepsi o telefon olmuş… Gece atılan tweet sizi yattığınız yerden zıplatırsa siz özgür değilsiniz. Ahlak hukukun pıhtılaşmış halidir. Hukuk ahlaksız, ahlak hukuksuz olmaz.” şeklinde konuştu.

Seminerin devamında konuşan Bekir Tiryaki, “Sosyal Medya üzerinden asıl yapılmak istenen Ortadoğu’daki zengin kaynaklara hâkim olmaktır. Silah onlar için en son çare önce toplumu dijital medya aracılığıyla işliyorlar. Bizim ülkemizde de biz bunlara dönem dönem yaşadık. Dünyada dezenformasyona uğrayan ülkeler arasında %49 oranında birinci sıradayız. Dijital medyada ötekini önemsemeyen bencil, şantajcı, acımazsız, menfaate dayalı bir tutum ve davranış sergileyen yeni dünya düzeni başta kitle iletişim araçları olmak üzere bütün yol yöntem ve kanaları kullanmaktadırlar. Bunlar için etik ve ahlaki kural yok amacına ulaşmak için her türlü yalanı ve dezenformasyonu kullanıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 2.si Federasyon Başkanımız Turgay Aldemir’in “Dijital Çağ ve Dönüşen Dünya” konu başlığıyla 29 Ekim Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

Bu hafta gerçekleştiren seminerde Aldemir, “Dijitalleşme bundan önceki hayatı reddetmek değildir. Birbirine yaslanarak devam edilmesi gereken bir süreçtir. Hem eskiyi biliyoruz hem de yeni çağın içindeyiz. Bu süreci doğru kavramak, teknoloji, sanal dünya ve internet dediğimiz olguyla barışık olmamız gerek. İnsanlığa faydasını ele alarak hangi kavramlarda bu meseleleri tartışıp konuşmak gerektiğini ve kendimizi gözden geçirmeliyiz.

Farklı fikirlere saygı duymayı öğrenmeliyiz. Feveran edip birlikte ölmektense birbirimize saygı duyup birlikte yaşamanın yolunu bulmalıyız.

Değişim ve dönüşümün her zamankinden daha agresif daha hızlı olduğu bu dönemde bizim insan odaklı bir yaklaşımla, bir taraftan insani yetkinlikleri, insanın kıymetini güçlendirmek diğer taraftan onun donanımlarını geliştirmek en kıymetli kazanımlardan biridir.

Daha önce gelişen teknolojilerin insanlık için nasıl faydaya dönüştürebiliriz konusu en ciddi tartışılan konudur. Önümüzdeki süreçte gönüllü kültürünün geliştirilmesi, gönüllülerin bu sürece katılımı, sivil toplumda o kadara önemli hale geldi ki çünkü insanlar hem gönüllü oluyor hem incitiliyor hem de tüketiliyor.

İyiliğin örgütlenmesinde güzelliklerin dünyaya duyurulmasında, dijitalleşme; partner, kaynak bulmamıza fırsat veriyor. Kazandırdığı en önemli şeylerden biride ölçme değerlendirme “ölçmediğinizi değerlendiremezsiniz, değerlendiremediğinizi de yönetemezsiniz. Süreç sizi yönetir.”

Tabiat, varlık asla boşluk kabul etmiyor bu süreçte kendimize rol biçmemiz gerekiyor. Bilginin teknolojiye, teknolojinin de insani değerlere ve insanı yaşatması için sorumluluk düşüyor. Dünyanın bir kısmı fakir bir kısmı zengin ise bu çatışmalar devam eder. Bu yaklaşımları önümüze koyup insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacağı bir dönemi yaşamalıyız. Sonuçlara çok takılmadan işin hikayesini, felsefesini ve ruhunu kavrarsak ondan sonrası kendiliğinden gelişir.” şeklinde konuştu.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

 

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

Gençlik Çalışanları için Dijital Dönüşüm Fırsatı Proje Toplantıları gerçekleştirildi

Bülbülzade Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Bilim Eğitim Kültür Araştırmaları Merkezi (BEKAM) tarafından gerçekleştirilen Erasmus + KA210 programı kapsamında yürütülen Gençlik Çalışanlarına Yönelik Dijital Dönüşüm Fırsatı projemizin Gaziantep toplantıları tamamlandı.

Toplantılar BEKAM temsilcileri, Majka İnsani Yardım Derneği temsilcileri ve vakıf gönüllülerinin katılımıyla Vakıf merkezindeki Davut Özgül Konferans Salonunda gerçekleştirildi. İlk gün tanışma ve sohbet ile başlayan toplantı kurumların tanıtımı ile devam etti. Kurum tanıtımlarında Majka İnsani Yardım Derneği temsilcisi Lidija Ilijevska, kuruluşlarının vizyonunu ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlattı. Daha sonra BEKAM Başkanı Mehmet Ali Eminoğlu, Bülbülzade Vakfı ve BEKAM’ın gerçekleştirdiği faaliyet ve çalışma alanları hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Gerçekleştirilen toplantıda kurum tanıtımlarını ardından açılış konuşması gerçekleştiren BEKAM Başkanı Mehmet Ali Eminoğlu, “Dijital dönüşüm geldiğimiz noktada STK’lar için oldukça büyük önem teşkil ediyor. Gençler bu dünyanın içerisine doğdu fakat biz dijital mecralara gençlere göre daha geç uyum sağlıyoruz. STK’lar adına gençlere ulaşabilmek oldukça büyük önem arz ediyor. Bunun yanı sıra dijital mecralar STK’lara birçok yeni faaliyet alanları da yaratıyor. Bu da STK’lar için dijital dönüşümün büyük bir gereklilik olduğunu bizlere gösteriyor” diye konuştu.

Toplantıda kurum tanıtımlarının ardından açılış konuşması gerçekleştiren Majka İnsani Yardım Derneği temsilcisi Lidija Ilijevska, “Bizim bu konuda yapmamız gereken bir yol haritası ile birlikte bu sürece hız kazandırmaktır. Teknoloji sınırları ortadan kaldıran bir nimet olarak görülebilir. STK’lar olarak bunu iyi kullanırsak birçok yeni insana ulaşmamız mümkün olacaktır. Dijital dönüşüm alanında büyük bir atılım yapmamız gerektiğine inanıyorum. Sosyal mecraların bir mücadele alanı olarak kullanılması toplumların gelişmesi açısından büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.  Toplantı sonrası Vakıf merkezini gezen Majka İnsani Yardım Derneği temsilcileri Katre Sanat Merkezi, Ortadoğu Medya Merkezi, BEKAM ve İstikrar Spor Merkezi faaliyetleri hakkında bilgi aldı.

Toplantının ikinci günü REFAR Enstitüsü Başkanı Ali Özcan’ın “Dijital Dönüşüm ve STK’larda Dijital Dönüşüm Basamakları” konulu sunumu ile başladı. Özcan, gerçekleştirdiği sunumda STK’ların dijital dönüşüm konusunda yapmaları gereken çalışmalardan bahsederken sunumun ardından düzenlenen workshop’ta tüm katılımcılar bu konudaki fikirlerini dile getirdi. Gerçekleştirilen toplantının ardından Bülbülzade Vakfı Kurtuluş Ormanı ziyaret edilerek buradaki faaliyetler hakkında bilgilendirmede bulunuldu.

Toplantının 3. günü İstanbul İbn Haldun Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ahmet Kaplan tarafından gerçekleştirilen “Gençlik Çalışmalarında Dijital Dönüşüm İmkânı” konulu sunum ile başladı. Kaplan gerçekleştirdiği sunumda STK’ların dijital dönüşüm konusunda atmaları gereken adımlardan ve bu adımların uygulama alanlarından bahsederken bu çalışmaların hangi çizgide gerçekleştirilmesi gerektiğiyle ilgili bilgiler verdi. Gerçekleştirilen sunumun ardından toplantının workshop bölümüne geçildi. Workshop bölümünde bu konuda STK’ların yapması gereken çalışmalar hakkında soru cevap ve fikir alışverişi gerçekleştirildi. Toplantı sonrası Zeugma Müzesi, Panorama Müzesi Gezisi ve Kurum Ziyaretleri gerçekleştirildi.

Gaziantep’teki birçok Sivil Toplum Kuruluşu temsilcisinin de katılım gösterdiği toplantının 4. gününde, yapılan görüşmeler hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. “Gençlik Çalışanlarına Yönelik Dijital Dönüşüm Fırsatı” adlı projenin tam anlamıyla hayata geçirilmesi için yapılacak çalışmalar hakkında yol haritası belirlenirken, Muhammed Furkan Yaşar tarafından yaygınlaştırma faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen “Değerlendirme ve Kapanış” sunumu ile projenin Gaziantep toplantıları tamamlandı. Toplantının ardından Gaziantep Üniversitesi Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi ziyaret edilerek NASA sergisi gezildi.

Proje toplantılarının 5. gününde Rum Kale ve Gaziantep’in Tarihi mekanlarına gerçekleştirilen gezilerin ardından Vakıf Başkanı Turgay Aldemir ziyaret edilerek ortak alanlarda ortak faaliyetler yapılmasına yönelik istişarelerde bulunuldu. Ziyaret Makedonyalı STK temsilcilerine hediye takdimi ile son buldu.

Projenin 2. faaliyeti 18-22 Temmuz tarihleri arasında Kuzey Makedonya’nın Kumanova şehrinde yapılacak.

Gençlik Çalışanları için Dijital Dönüşüm Fırsatı Proje Toplantıları gerçekleştirildi

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 4.sü Refar Enstitü Başkanı Ali Özcan’ın “Dijital Dönüşüm Kavram Seti” konu başlığıyla 12 Kasım Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

Bu hafta gerçekleştirilen seminerde Özcan, “Terim, Latinceden gelen bir kavramdır. Terminos denilen sınır tanrısına verilen isimdir. Sınırlarınızı belirliyorsunuz ve bir çerçeveye koyuyorsunuz. Aslında kavramda böyle. İnsan zihni, zannedilenin aksine sınırlar olmadan düşünülemez. Yaratıcılık, tahayyül dediğimiz şeylere sınırlarınız varsa sahip olabilirsiniz. Sınırlarınız yoksa asla bir şeyi geliştiremezsiniz, düşünemezsiniz ve kuşatamazsınız. Dolayısıyla problem sınırlar değil sınırları nasıl oluşturulduğu meselesidir.

Bazı kavramlar örgütleyici ve yapılandırıcı kavram olabiliyor mesela modernleşme gibi… 19. ve 20. yy.’a baktığımızda bütün kavram dünyamız, yaklaşımlarımız modernleşme kavramı içinde gerçekleştirilmiş ve bütün hikâye bunun etrafında dönmüştür.  Dijital Dönüşüm Kavramı Seti konu başlığımızda da esas vurgu yapmak istediğimiz yer; biz başka levele geçiyoruz, düşünce ve kavram altyapımız aslında modern dünyadaki kavram altyapısıdır. Dijital dönüşüm diye ortada dolaşan, en büyük hasara yol açan mesele şudur: Fiziki varlıkları internete, elektronik ortama taşımayı dijitalleşme zannediyoruz. Dijitalleşme böyle bir şey değil bu yüzden başarılı olamıyoruz” ifadelerini kullandı.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

 “Dijital Yetkinlikler” Programı Gerçekleştirildi

Bilim Eğitim Kültür Araştırmaları Merkezi ve Anadolu Öğrenci Birliği Gaziantep Şubesi paydaşlığında düzenlenen “Dijital Yetkinlikler” programı 22 Ekim Cumartesi günü Dr. Ahmet Kaplan’ın sunumu ile Pusula Kitabevinde gerçekleştirildi.

BEKAM’ın programladığı ve üniversite öğrencilerinin katılım sağladığı 8 haftalık atölye oturumlarının ilk seminerini “Dijital Yetkinlikler” başlığıyla İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr. Ahmet Kaplan gerçekleştirdi. Programda; kişisel gelişimden kodlamaya, Metaverse’den dijital hukuka çeşitli konular konuşuldu.

Programda Kaplan, dil öğrenmenin önemi, yapay zekâ ve sanat arasındaki ilişki, hayal gücü için güncel konularda okumalar yapmanın önemi, takım çalışması ve dijital içerik üretmek alt başlıklarıyla, metaverse, blockchain gibi konuları konuşarak gelecekte mesleklerin ne olacağı ile ilgili değerlendirmeler yaptı. Ayrıca Kaplan, "Dijital dünyada tüketen değil, üreten olmak gerekiyor. Bizler aslında bir trene bindik, teknoloji treninde yol alıyoruz. Nereye gideceğimizi belirlemeliyiz. Bu konuda çalışma yapanlar var. Şunları yapmamız gerekiyor:

1-İngilizce; Dijital bir dünyada yetkin olmak için ilk olarak dil öğrenmek gerekir.

2-Takım Çalışması; Takım Çalışması ve İş birliği yapmak da büyük önem arz eder.

3-İçerik üretmek; Sürdürülebilirlik-yapay zekâ, Tüketen değil üreten olmak gerekir.

Program interaktif soru-cevap bölümü akabinde sona erdi.

 “Dijital Yetkinlikler” Programı Gerçekleştirildi

Medya Mensupları Güvenli Bölgedeki Çalışmaları Yerinde İnceledi

TRT, A Haber, TV 24, Ülke TV, TV 100, Star Gazetesi, Yeni Şafak, Milat ve Diriliş Postası gibi ülkemizden ve Suriye’den birçok medya mensubu “Suriyeli Göçmenlerin Uyum Sürecinde Sivil İletişim ve Koordinasyon Platformu” projesi kapsamında Güvenli Bölgeyi ziyaret ederek çalışmaları yerinde gördü.

Medya Mensupları Güvenli Bölgedeki Çalışmaları Yerinde İnceledi

BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor

BEKAM Akademi seminerlerinin 3.sü OSB Teknokent Genel Müdürü Ekrem Tekin’in “Teknoloji Okuryazarlığı” konu başlığıyla 5 Kasım Cumartesi BEKAM’da gerçekleştirildi.

BEKAM, "DİJİTAL OKURYAZARLIK VE DÖNÜŞÜM BECERİLERİ" başlığı ile 8 haftalık bir program düzenleyerek alanında uzman araştırmacıları ve konuya ilgi duyan katılımcıları bir araya getirmeye devam ediyor.

Seminerde, Teknoloji okuryazarlığı nedir? Teknoloji Okuryazarlığının alt dalları nelerdir? Teknoloji hakkında doğru bildiğimiz yanlışlar nelerdir? Yeşil teknoloji, Blog zinciri gibi konular hakkında bilgiler verildi.

Bu hafta gerçekleştirilen seminerde Tekin, “Teknoloji okuryazarlığı, teknoloji ile barışık olup onunla anda dans edebilmektir. Teknolojiyi iyi bilmek için sadece teknoloji sektöründe olmak gerekmiyor. Her meslekten insanın teknolojiye hâkim olması gerek, size nasıl farklar yaratabileceğini hem mesleki kariyerinizde hem de bireysel hayatınızda verimli olacağını görebilirsiniz. Eskiden dijital uçurum denilen kavram vardı çünkü birçok kişinin bilgisayar ve telefonu yoktu ve böylece erişim sağlayamıyordu. Şimdi elimizde olanak var ama bunları doğru kullanabiliyor muyuz? Bilmediğimiz şeyleri internetten öğrenebiliyoruz. Merak her şeyin başlangıcıdır. Merak edip bunu nasıl yapabilirim diye yazsanız binlerce kaynak bulabilirsiniz.

Dijital okur yazarlılık da dijital bilgiyi süzebilme, doğruyu ve yanlışı anlayabilmedir.

Teknolojiler insanın 2. beynini inşa ediyor. Öğrendiğimiz her şeyin dijital ortamda ulaşabileceğimizi biliyoruz.” İfadelerini kullandı.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

 
BEKAM Akademi Seminerleri Devam Ediyor
Image
Arabic English Turkish