Arabic English Turkish

Tüm Haberler

 AKADDER İstanbul’da "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" Semineri Düzenlendi

AKADDER İstanbul temsilciliği Gönül Bağı ekibi, 31 Aralık Cumartesi günü psikolog Feyza Nur Ak sunumuyla "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" üst başlıklı seminer düzenledi. 

Seminerde konuşan Ak, “Sağlıklı cinsel gelişim doğumla birlikte başlar. Ergenlik kızlarda 8-13, erkeklerde ise 9-14 yaşları arasında başlamaktadır. Ergenlik döneminde her kişi biyolojik olarak doğru bir zamanda ergenliği geçirir. Ergenlik dönemi zorlayıcı ve çalkantılı bir dönem de olsa çocukların güvenle yaklaşacakları ebeveynlerinin olması, çocukların sağlıklı bilgi edinme kaynaklarına ulaşması için çok önemlidir.

Ergenlerin kendisi ile ilgili merakları onları soru sormaya yöneltmektedir. Eğer güvenilir ebeveyn faktörü yoksa ergenlik dönemindeki birey, sorularını internet ve akranlarından öğrenmektedir.

Ergenlerin fiziksel gelişim ve değişimle ilgili merakları çok normal bir durumdur.  Ergenlikle ilgili sorgulamalar internet üzerinden araştırılırsa internet ortamında araştırma yapan kişiyi pornografik sitelere yönlendirebilmektedir. Bu konuda doğru bilgi kaynaklarına ulaşabilmek önemlidir.  Tipik ergen davranışlarına neden olan beden fizyolojisini anlamak önemlidir.

Ergen, yargılanamayacağını bildiği yerden destek almaya başlamaktadır. Ergen beyninin gelişme şeklinde daha tutkulu, yaratıcı, öğrenmeye açık olduğunu hissettirmek gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Seminer, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

 AKADDER İstanbul’da "Ergenlik Çağında Çocuğunuzun Gelişimini Anlamak" Semineri Düzenlendi

AKADDER Adana Tanışma Kahvaltısı

AKADDER Adana Temsilciliği, ders halkalarına yönelik kaynaşma kahvaltısı düzenledi.

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) Adana Temsilciliği, yeni kişilerden oluşan ders halkalarında yer alan gönüllülerinin kaynaşmaları amacıyla bir kaynaşma kahvaltısı düzenledi. 17 Aralık Cumartesi günü Ülfet Derneği Genel Merkezinde bulunan Erdemli Gençlik Merkezi’nde gerçekleşen kahvaltı etkinliğine AKADDER Adana yöneticileri, ders halkası sorumluları ve ders halkası üyeleri katılım gösterdi.

Yapılan kahvaltı ikramının akabinde tanışma gerçekleştirildi. Tanışmanın ardından Eğitimci Edibe Kaya konuya ve tanışmaya ilişkin konuşma yaptı.

AKADDER Adana Tanışma Kahvaltısı

AKADDER Gönül Bağı Ekibi Film İzleme Etkinliği

AKADDER İstanbul temsilciliği Gönül Bağı ekibi 12 Kasım 2022 tarihinde film izleme etkinliğinde buluştu.

Türkiye genelinde yapılan deprem tatbikatının uygulanmasıyla başlayan program, "Horton" filminin izlenmesiyle devam etti.

Filmin ardından başkarakterler olan Horton, Morton, Başkan, Jojo ve diğer film karakterlerinin katılımcılar tarafından tahlil edilmesiyle program sona erdi. 

AKADDER Gönül Bağı Ekibi Film İzleme Etkinliği

AKADDER İl Temsilcileri, Çevrimiçi Tematik Tefsir Okumaları Devam Ediyor

AKADDER tematik tefsir okumalarının üçüncü dersi "İnsan, Dünya, Bilgi" üst başlığıyla 27 Ekim tarihinde AKADDER il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla çevrimiçi ortamda yapıldı. 

Bu dünyada bilgimizle nasıl yaşamalıyız? İnsanın 'insaniyetini' tahakkuk etmesinde bilginin yeri nedir? Hangi metotla öğrenilirse bilgi kalıcı mahiyet arz eder? sorularının Zümer suresi 9. Ayeti kerime çerçevesinde işlenmesiyle başlayan dersten bazı notlar şu şekilde:

Bilgi, aklın kulluğudur.

Kulluk; yaratılanın yaratıldığı hal üzere olmasıdır.

İnsan beşeriyetten insanlığa geçişini aklı sayesinde elde eder. 

Aklın kulluğu, yaratılış üzere olmasıdır. 

Beşerin zorunlulukları vardır, insanın sorumlulukları vardır. Sorumluluğun kaynağı da akıldır. 

İlim sahibini Allah'a götürüyorsa bu esas ilimdir.

Hidayet aşamalar kaydederek bilmeye ulaşmak ve aydınlanmak manasına gelir. 

İlk bilmemiz gereken şey kendimizi idraktir. 

AKADDER İl Temsilcileri, Çevrimiçi Tematik Tefsir Okumaları Devam Ediyor

AKADDER İstanbul Temsilciliğinde Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER İstanbul temsilciliğinin aylık oturumlarla İstanbul Kitap Kahve’de düzenlediği kitap tahlilleri devam ediyor. 

24 Aralık Cumartesi günü Meryem Özlü moderatörlüğünde, Mehtap Kaya'nın anlatımıyla gerçekleştirilen programda Byung Chul Han'ın “Kapitalizm ve Ölüm Dürtüsü” kitabı tahlil edildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekilde:

"Yaşam ölüme doğru giden şimdilik var olma halinden başka bir şey değildir."

"Kapitalizm ölümün olumsuzlanmasına dayanıyor. Sermaye mutlak bir kayıp olan ölüme karşı biriktirilmektedir. Üretme ve büyüme zorgusunu meydana getiren şey ölümdür."

"Yaşamın ölümden koparılması, zombi yaşama, yaşamdaki ölüme yol açmaktadır. Kapitalizm paradoksal bir ölüm dürtüsü üretmektedir, zira beraberinde yaşam uğruna yaşamı katleder. Ölümden yoksun bir yaşamın bir yaşamın peşinden koşması ölümcüldür."

"Şeffaflık toplumu bir olumluluk toplumudur. Şeyler her türlü olumsuzluktan arındırıldığında, pürüzsüzleştiklerinde, düzleştirildiklerinde sermayenin, iletişimin ve enformasyonun pürüzsüz akışına hiçbir direnç göstermeden eklemlendiklerinde şeffaf hale gelmektedir."

"Bütüncül bir aydınlatma ruhu yakıp kül edecektir. Bütüncül bir şeffaflık ruhun bir tür tükenişine yol açar."

"Yaşamı yaşam kılan içsel derinlik, kendiliğindenlik ve olaysallık şeffaflığın karşısında yer almaktadır."

"Dataizm Nihilizmle beraber gelmektedir. Anlam ve bağıntılardan vazgeçmenin bir sonucudur bu, veriler anlam boşluğunu doldurmalıdır."

Program, yapılan tahlilin ardından hasbihallerle sona erdi.

AKADDER İstanbul Temsilciliğinde Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER İl Temsilcileri, Çevrimiçi Tematik Tefsir Okumaları Devam Ediyor

AKADDER Tematik Tefsir Okumalarının dördüncü dersi "Hakikat, Gerçeklik" üst başlığıyla 10 Kasım tarihinde AKADDER İl temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla çevrimiçi ortamda yapıldı. 

Hakikat ve gerçeklik nedir? Arasında fark bulunmakta mıdır?  Hak ve hakikat arasındaki ilişki nedir? Hakikat bize ne verir? Hakikati bilince neye ulaşırız sorularının Bakara 156, Yunus 30-32, Ali İmran 71, Kehf 56, Enam 54 ayeti kerimeleri çerçevesinde işlenmesiyle başlayan dersten bazı notlar şu şekilde:

Düşünen her insan hakikatin peşine düşmüştür.

Gerçek varolan, hakikat varolana bizim yüklediğiniz anlamdır.

Akıl ve vahyin birleşimi hakikate ulaştırır.

Akıl, Allah'ın yeryüzündeki terazisidir.

Hakikat ödünç alınamaz.

Gerçeklik varlığı için bir zihne ihtiyaç duymayan, bizim zihnimizin dışında kendi bağımsız olarak var olan şeye denilirken hakikat benim bu gerçekliğe ilişkin kendi zihnime attığım ama gerçeklikle uyumlu olan yargı manasına gelir.

İnsanın var oluşunu anlama, kavrama çabalarıyla ulaşabildiği bilinç düzeyi felsefi açıdan hakikat manasına gelmektedir.

Hakikate ulaşmanın engelleri arasında Allah'ı tanımamak ve kendini tanımamak gelmektedir.

Farabi hakikati bir şeyin kendine özgü varlığı olarak açıklar.

AKADDER İl Temsilcileri, Çevrimiçi Tematik Tefsir Okumaları Devam Ediyor

AKADDER Kayseri Temsilciliği Kitap Tahlili Programı

"Paralel Eylemin Romanları" üst başlığı ile duyurulan kitap tahlili programı 29 Ekim Cumartesi saat 13.30'da İlim Hikmet Vakfı binasında gerçekleştirildi.

Yol ayrımı- Kemal Tahir

İçimizdeki Şeytan- Sebahattin Ali

Ahmet Mithat Efendi- Süleyman musli

Batiniler- Filibeli Ahmed Hilmi

Niteliksiz Adam -Robert mışıl

Romanlarının özetlerini sunan sunumcular, bu özetler bağlamında Mustafa Özel 'in "Roman dilinde siyaset" kitabına göndermeler yaptılar.

Program kitapların gündeme uyarlanarak yorumlanması ile son buldu.

AKADDER Kayseri Temsilciliği Kitap Tahlili Programı

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

AKADDER Kahramanmaraş temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumalarının Üçüncüsü Rıdvan Hoca Vakıf binasında yapıldı.

30 Kasım Çarşamba günü düzenlenen programa gönüllüler katıldı. AKADDER İstişare Kurulu Üyesi Badegül Eren’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Hakikat ve Gerçeklik üzerine konuşuldu.

Şeriat bir muma benzer, yol gösterir. Ama ele mum almakla yol alınamadığı gibi ele mum almasan da yol alınmış olamaz. Yola düştün mü şu gidişin tarikattır: Dilediğine eriştin mi bu, hakikattir. Bunun için, hakikatler meydana çıkarsa şeriatlar batıl olur. (Mevlâna)

Akıl insanın yeryüzündeki terazisidir.

Vahiyle buluşmayan akıl sadece duyu olarak kalır, vahiyle buluşunca hakikate ulaşır.

 

AKADDER Bursa temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen Konulu Tefsir Okumaları programının üçüncüsü Pusula Kitap-Kahve’de yapıldı.

20 Kasım Pazar günü yapılan programa gönüllüler katıldı. Gülistan Keleş’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Bakara 156, Yunus 32-33, Kehf 56, Âl-i İmrân 71. Ayetlerin tefsiri yapıldı.

Hak ve Hakikat kavramları çerçevesinde ayetler değerlendirildi.

“Hak, batılın aksine değişmeyen gerçektir.”

İşte O Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçeğin dışında sapkınlıktan başka ne olabilir ki? Nasıl yoldan çıkarılabiliyorsunuz? Böylece günahkarlık batağına sapanlarla ilgili olarak Rabbinin verdiği, “Onlar artık iman etmeyecekler!” şeklindeki hüküm gerçekleşti.  (Yunus 32-33)

Biz Resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, batıla dayanarak hakkı ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar, ayetlerimi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya almışlardır. (Kehf 56.)

 

AKADDER Hatay temsilciliğinde Tematik Okumalar programı kapsamında Konulu Tefsir Okumalarının ilki yapıldı.

Esma’ül Hüsna Allah’ın olan kendini insanlara tanıtma biçimidir.

Allah’ın esmaları tevhit inancımızı doğrudan ilgilendiren bir konudur. Asıl olan Allah'ın isimlerini tekrarına ziyade hayatımıza bu isimlerin tecelli etme şekli önemlidir. İslam’ı anlatmaya Allah’ı anlatmakla başlamalı. Allah’ı inkarın özünde Allah'ı tanımamak yatar. Bizler Allah'ı ama tam anlamıyla (tüm esmalarıyla) tanıdığımız zaman sevgisi ile gelen bir geri durma söz konusu olacaktır.

Dua ederken Allah’ın esmalarıyla dua etmek daha makbuldür.

Allah’ın azabından önce rahmeti gelir.

Kâmil insan mertebesine çıkma yollarından biri de zikirdir.

Dilin zikrettiğini kalp tasdik ettiği sürece bu zikir peygamberimizin önerdiği/ tavsiye ettiği zikir çeşididir.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında, Felsefe derslerinin ikincisi 19 Kasım Cumartesi günü BEKAM konferans Salonunda gerçekleşti.

AKADDER Yönetim Kurulu üyesi Fadime Eminoğlu’nun sunumuyla gerçekleştirilen felsefe dersi programında Sofie’nin dünyası kitabının tamamının kritiği yapıldı.

İlk dersimizde Felsefe tarihine giriş yapılıp mitler üzerinde durulmuştu. Bu derste felsefenin dönemleri ve Descartes ve Kant detaylı incelenmiştir. Orta Çağ dönemi, Rönesans dönemi, barok dönemi ve aydınlanma çağı dönemlerinin insani, mimari, sanatsal yönlere olan etikleri konuşuldu.

İncelenen kitapta, 14 yaşındaki Sofie adlı bir kızın posta kutusuna gelen içinde "Kimsin sen?" yazan bir mektup almasıyla başlıyor. Felsefenin tüm önemli isimlerini kitapta görebilirsiniz. Kitap kolay dille didaktik bir biçimde yazılmıştır. Önemli felsefik olayları güzel bir biçimde yazar sıralamıştır. Bunu da öykü biçiminde bize sunmuştur.

 

AKADDER Gaziantep temsilciğinde Tematik Okumalar programı kapsamında düzenlenen Kur'an Meali Okumaları 18 Kasım Cuma günü Fatma Erkan'ın sunumuyla MozaikDer'de gerçekleşti.

Ders katılımcıların konuyla ilgili yazılı teste tabi tutulmalarıyla başladı. 29. cüzün işlendiği derste; Allah'ın azameti, yaradılıştaki kusursuzluk, kıyameti inkâr edenlerin görecekleri ceza, Hz. Muhammed (s.a.v.)'in peygamberliğinin ispatı, insan tabiatının bazı yönleri, infakın önemi, Nuh’un (a.s.) mücadelesi ve Nuh tufanı, kafirlerin ahirette karşılaşacağı zorluklar, ahiret hayatıyla ilgili meseleler, takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetler üzerinde duruldu.
"Rabbim! Beni, ana babamı, iman etmiş olarak evime girenleri, iman eden erkekleri ve iman eden kadınları bağışla. Zalimlerin de ancak helâkını arttır." (Nûh, 71/28)

AKADDER'de Tematik Okumalar Devam Ediyor

İstanbul AKADDER’ de Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER İstanbul temsilciliğinin aylık oturumlarla İstanbul Kitap Kahve’de düzenlediği kitap tahlilleri devam ediyor. 

Şahime Yiğit moderatörlüğünde, Meryem Özlü ve Esma Yalçın'ın anlatımıyla gerçekleştirilen programda Victor Hugo'nun Notre Dame'nin Kamburu kitabı 5 Kasım Cumartesi günü İstanbul Kitap Kahve’de tahlil edildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekilde:

Victor Hugo'nun 1831 yılında 11 kitap bölümü halinde yazdığı eser, 6 Ocak 1482 tarihindeki Paris sokaklarının canlı tasvirleriyle Notre Dame katedrali ve katedral etrafında gerçekleşen olayları anlatır. 

Kitabın "Notre Dame De Paris" olan asıl ismi, 1833 yılındaki İngilizce'ye tercümesiyle beraber Notre Dame'nin Kamburu ismiyle anılmaya başlar. 

Eserin ilk dört bölümünde Paris sokaklarının detaylı tasvirlerine yer verilir. Kitabın ana mekanlarından olan Greve Meydanı, Adalet Sarayı ve Notre Dame Katedrali; kitabın baş karakterlerinden olan Esmeralda, Phoebus, Quasimodo, Frollo hakkında katılımcılar arasında karşılıklı fikir alışverişi yapıldı.

Program kitabın ana konusu ve yan konusu hakkında yapılan fikir teatileriyle sona erdi. 

İstanbul AKADDER’ de Kitap Tahlilleri Devam Ediyor

AKADDER Adana Kültür Etkinlikleri Devam Ediyor

AKADDER Adana Temsilciliği, gelenekselleştirdiği kültür gezileri kapsamında Aladağ ve İmamoğlu ilçelerine gezi düzenledi.

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) Adana Temsilciliği, geleneksel hale getirdiği kültür gezileri kapsamında bir grup gönüllü kadınları Aladağ ve İmamoğlu ilçelerine düzenlediği günübirlik gezide buluşturdu. AKADDER Adana Temsilciliği yönetici ve gönüllülerinden oluşan kalabalık bir topluluğun katılım gösterdiği geziye Aladağ Belediye Başkanı Mustafa Akgedik de iştirak etti. Katılımcılar, sabah saatlerinde İmamoğlu ilçesindeki Kazan Gölü’nde geçirdikleri serbest zamanın akabinde köprübaşı mevkiinde kahvaltı yaptı.

Yapılan kahvaltının ardından Yedi gözelere hareket edildi. Aladağ seyir tepesi ve Başkanın çardağı yerleri gezildi. Yapılan pikniğin ardından doğa yürüyüşü gerçekleştirerek gezi sona erdi.

AKADDER Adana Kültür Etkinlikleri Devam Ediyor

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

AKADDER'in çevrimiçi ortamda ZOOM uygulaması üzerinden düzenlediği genel kitap tahlilleri devam ediyor.

AKADDER yönetim ekibi, il temsilcileri ve gönüllülerinin katılımıyla düzenlenen İbrahim Kalın'ın "Açık Ufuk" kitabının tahlili, 24 Kasım tarihinde Tansel Köseoğlu moderatörlüğünde Şehadet Gerçek'in anlatımıyla gerçekleştirildi. 

Kitap tahlilinden bazı notlar şu şekildedir: 

İbrahim Kalın, sanat eserini “Bir sanat eseriyle vakit geçirmek belli bir zihinsel disiplin, yoğunlaşma ve dikkat gerektirir. Bütüncül bakış açısı, bize üst bir idrak seviyesi sağlar” şeklinde tanımlamaktadır. Açık Ufuk eseri, bu tanıma uygun bir sanat eseri ve yazar Kalın ise mahir bir sanatçı olma özelliğini taşımaktadır. Açık Ufuk kitabında meselelere bütüncül yaklaşılması gerektiğine değinilmiştir. "Nasıl bütüncül yaklaşırız, aklın yanında nelerle bütünü kavrarız?" soruları kitabın temel sorularından biridir.  Kitapta yaşadığımız çağ, "telaş, hiper modernite, hız, haz, tüketim, modern çağ, anestezi çağı" kavramlarıyla tarif edilmiştir. 

Modern ve geleneksel bakış açısına göre bireylerin analizine değinen yazar, geleneksel insanı yaptığı işin her kademesinde bulunan, ortaya çıkardığı ürüne yabancı olmayan kişi olarak tanımlar. Modern birey ise meselelere karşı parçacı yaklaşım sergileyerek sınırlı düşünmektedir. Bu durumda bütünlük fikrinin parçalanmış olması, insanın var olma çabasını zorlaştırmaktadır.  

Kitabın farklı bölümlerinde değinilen hasbi ve hesabi düşünce ayrımı insanı iki farklı dünya görüşüne götürmektedir. İnsana, evrene, doğaya, Allah’a saygıdan, iyi ilişkiden bahsedildiğinde hasbi yaklaşım; veriye dayalı, sınırlı, hesabi düşünceye göre öncelenmektedir. İnsan kendisini hayatın merkezine yerleştirdiğinde evren bütün büyüsünü kaybetmektedir. 

Hasbi ve hesabi düşünce iki farklı dünya görüşünü ortaya çıkarmaktadır: sahip olmak ve sahip çıkmak. Sahip olmak; mal, mülk, metaya dönüştürmek anlamlarına gelirken sahip çıkmak ise huzur, iyilik, güzellik için çabalamak anlamındadır. 

Güzeli anlatmak ve yaşatmak da güzeldir. Ama gerçek iyilik ve gerçek cömertlik insanın gördüklerini anlatması değil; başkalarını da görmeye ve duymaya hazır hale getirmektir. Güzeli anlatmanın ötesinde güzeli yaşatmaktır. 

Kitapta sadece doğru düşünmek değil iyi, doğru ve güzel düşünmek birlikte yer almaktadır.  İndirgemeci ve parçacı bir tasavvurda düşünülürse aklın doğruyu, ahlakın iyiyi, beş duyunun da güzeli ayrı ayrı tanımladığı ileri sürülür.  Oysa iyi-güzel ve doğru tecrübesi ontolojik bir bütündür.

"Modern hayat çok karışık, yer yer acımasızdır. İnsan kendisini izole ederek, kendisi gibi düşünen insanlarla gettolar kurarak iyi, doğru, güzel düşündüğü sanısına kapılabilir. Oysaki insanın, devletlerin, toplumların zirve dönemleri; etkileşimin en çok, iletişimin en sık, beraberliğin, geçişkenliğin en yoğun olduğu dönemlerdir.  Hiçbir insan ya da medeniyet ne kendini tamamen kapatabilir ne de kendini tamamen açabilir. Yapmamız gereken sağlam bir kök ve açık ufukla iyi-doğru güzel düşünmenin ve pratiklerinin peşine düşmektir. Kontrol ve kullanma gücüne sahip olmak bizi iyi bir insan yapmaz. Ruhumuzdaki hastalığı iyileştiremediğimizde, dışarıda iyi-güzel-doğru insan olamayız."

"Düşünmeyi, düşünürken bütüncül yaklaşımı; kalbimizle, sezgilerimizle, vicdanımızla beraber düşünmemiz gerekir. Mana, işaret ve susmak bizi varlığın özüne, hakikate, bulma ve bulunmaya yaklaştırır. Yeter ki biz, öğrenmeye açık olalım. İşaretin önünde takılıp kalmayıp asıl manaya ulaşalım. Kendimizi bilerek ve bularak varlık alemini keşif ve inşası için çabalayalım. Varlık aleminin en üstün mertebesi olan Allah’ın bize emanet ettiklerini sahip çıkarak yaşayalım ve yaşatalım." 

Katılımcılardan bazı katkı notları şu şekildedir:

İyi insanların başına kötü şeyler gelebilir. Ama iyi insanları farklı kılan kötü şeylere nasıl tepki verdikleridir. İyi insanların hayatta karşılaştığı zorluklar, başına gelen kötü şeyler karşısında hayatın anlamını kavrayan, idrak eden insanlar olarak nasıl ibret aldıkları, nasıl hikmetli çözümler bulduğu hayatta gözlemlenen şeylerdendir.  

"Kitap, bütüncül bakmak, akıl-kalp ve bilgiyi bütünleştirmek ve bütüncül bakışla ilgili ufuk açıcı özelliğe sahiptir. "

"İnsanlar, sorumluluk alma meselesini genelde toplumsal bir sorumluluk olarak okumaya meyillidir. Belki de bu yüzden belli bir süre geçtikten sonra bir yorgunluk yaşanır. Ama sorumluluk alma meselesinin saf aklın kodlarında bulunması, iyi-doğru ve güzelin kendisine bütünleşik olmasına dair bakış açısı, sorumluluk alma konusunu çok farklı bir yere koymaktadır."

"Hayatı anlamlı kılan şey, sürekli hayret halinde kalmamızdır. Hayretimizi yitirirsek dünyadaki anlamı da yitireceğiz." 

AKADDER’de Açık Ufuk Kitabının Tahlili Yapıldı

AKADDER’de Konulu Tefsir Okumaları Başladı

AKADDER Tematik Okumalar programı kapsamında iki haftada bir gerçekleştirilen “Konulu Tefsir Okumaları” Bursa, Kahramanmaraş, Kayseri, Adana, Osmaniye AKADDER temsilcilerimiz tarafından ilk dersler gerçekleştirildi.

 

Gaziantep temsilciliğinde dersin ilki 14 Ekim Cuma akşamı AKADDER Yönetim Kurulu Başkanı Rabia Aldemir'in sunumuyla gerçekleştirildi.

Programda, Haşr Suresi 21ve 24.ayetlerle Esmaü'l Hüsna'ya giriş yapıldı. Allah'ın şahsiyet oluşturmada etkisi olan tecellileriyle ilgili isimleri üzerinde duruldu.

"...Allah esmalarıyla bize kendini tanıtır.."

"...her insanin isimleriyle Allah'ın isimleri arasında bir ilişki vardır..."

Tesbihle başlayan ve tesbihle sona eren ender surelerden olan Haşr suresiyle ilk tefsir okumaları gerçekleşmiş oldu.

 

Bursa temsilciliğinde dersin ilki 30 Ekim Pazar günü Pusula Kitap-Kahve’de yapıldı. Gülistan Keleş’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Haşr Sûresi 21-24. Ayetlerin tefsiri yapıldı.

Biz Müslümanlar olarak Allah’ı ne kadar tanıyoruz?

Esmâü’l-Hüsnâ’ya ne kadar vâkıfız?

Allah’a inanmak ve O’nu sevmek; O’nu tanımakla başlar.

Allah’ın isminin kullarında, mahlûkatta tecelli etmesi, O’nu tanımamıza yardımcı olur.

Allah, Kur’an-ı Kerîm’de bize isimleriyle kendini tanıtıyor.

Dua ederken Allah’ın Esmâ’sını tefekkür ve zikir etmeliyiz.

 

Kahramanmaraş temsilciliğinde dersin ilki Rıdvan Hoca Vakıf binasında 2 Kasım Çarşamba günü yapıldı. AKADDER İstişare Kurulu Üyesi Badegül Eren’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen programda Haşr suresinin 21-24. Ayetlerle Esmaü’l Hüsna’ya giriş yapıldı.

Allah Teala bize esmalarıyla kendini tanıtır, kişi Rabbini tanıdıkça sever ve yakınlaşır.

 

Adana temsilciliğinde dersin ilki 1 Kasım Salı günü Hatice Durmuş'un sunumuyla gerçekleştirildi.

Adana Ulu Camii Şadırvanında gerçekleştirilen ve çok sayıda katılımcının buluştuğu programda, Asr Suresi’nin tefsiriyle giriş yapıldı.  Asr Suresi 3 başlık içerisinde işlendi: zarar, ziyan ve sabır üzerinde konuşuldu.

İnsanlığın ikindisi Asr Suresidir.

Asr, insanın özünü ortaya çıkarmak için imtihanlardan geçiririz, tefsiri üzerinde işlendi.

Asr, toplumu ve insanı onarmaktır.

İnanmak, yaşamak, direnmek…

 

Kayseri temsilciliğinde dersin ilki 1 Kasım Salı günü İlim Hikmet Vakıf binasında Fatma Keser sunumu ile gerçekleşti.

Haşr Suresi 21ve 24.ayetlerle Esmaü'l Hüsna'ya giriş yapıldı. Allah'ın şahsiyet oluşturmada etkisi olan tecellileriyle ilgili isimleri üzerinde duruldu.

"...Allah'ın bize gönderdiği ilkeler çerçevesinde hareket etmek, Allah'ı tesbihtir...

"...Rahman, özünde merhametli olan Allah herkese merhamet eder...

Rahim, işinde merhametli olan Allah müminlere merhamet eder.

 

Osmaniye temsilciliğince dersin ilki 26 Ekim Çarşamba günü Dürdane Ateş’in sunumuyla Fuat Sezgin Kitap Kahvede gerçekleştirildi.

Katılımcıların buluştuğu programda, “Haşr Suresi 21.ve 24. ayetler” ile Esmaül Hüsna’ya giriş yapıldı. Allah'ın şahsiyet oluşturmada etkisi olan tecellileriyle ilgili isimleri üzerinde duruldu.

"...Allah esmalarıyla bize kendini tanıtır…"

"Her insanın isimleriyle Allah'ın isimleri arasında bir ilişki vardır..."

Esmaül Hüsna'nın her biri Allah 'ı tanımak için bir anahtar gibidir.

AKADDER’de Konulu Tefsir Okumaları Başladı

AKADDER Osmaniye Temsilciliği Çocuk Okumaları Dersi Başladı

AKADDER Osmaniye temsilciliği tematik okumalar programı kapsamında, 15 günde bir yapılacak olan "çocuk okumaları" dersimizin ilki 19 Ekim Çarşamba günü Zeynep Aslankurt' un sunumuyla İLSANDER’de gerçekleştirdi. 14 katılımcının buluştuğu programda, Çocuk ve çocukluk kavramlarının tarihin farklı dönemlerinde değişik biçimlerde algılanmakla birlikte her zaman var olan köklü değişimler gösteren kavramlar olduğu üzerinde duruldu. Çocukluğun keşfi için çocukluğun toplumsal ve tarihsel süreçteki değişimine bakmanın gerekliliği konuşuldu. Geçmişten günümüze çocukluk ve bugünün çocukluk anlayışı makalelere işlenerek çocuk okumaları gerçekleştirildi.

 İkincisi " Çocuk ve İnşa" konu başlığı 2 Kasım da yapılacak.

AKADDER Osmaniye Temsilciliği Çocuk Okumaları Dersi Başladı
Image
Arabic English Turkish